17 Ekim 2010 Pazar

Bu Camianın Gerçek Sahipleri Kim?


Farklı şeyler yazacaktım, mesela başlığım 'Özgüvensizlik' olacaktı ama maç dışı konular yine teknik konuların önüne geçti. ASY'deki taraftarların birkaç bini imparator fatih terim diye bağırıyor, TV'deki programlar Rijkaard futboldan anlamıyo diye çırpınıyor; sonra birkaç adam toplantı yapıyor ve biri çıkıp 'yarın kararımızı vericez, hocayla devam etmeyebiliriz' diyor. Böyle mi Galatasaray'ın kaderi çiziliyor?

Biz kim oluyoruz ki, burada bir şeyler yazıyoruz. Birçok kişi geçmiş blogger.com'a veyahut kendi sitelerine, Galatasaray ne yapıyor, nasıl yol alır, neler değişebilir diye kafa patlatıyor, maddi bir kazanç gütmeden sabah-akşam, yaz-kış, vize-final demeden düşünüyor ama boşuna çabalıyor. Halbuki iş kolay: 'Abi'ler oyna derse oynayalım, kaptana önce terbiyesizlik yapıp sonra başkalarına terbiye dersi verelim, evimizde 3'ten çok gol yersek hocayı kovalım, canımız sıkılırsa 'imparator' diye bağıralım, arada çıkıp sistem diyelim, istikrar diyelim, yardımcıları kovalım böylece hoca istifa ederse tazminat ödemeyelim, falan filan.

Suçlu Gerets, suçlu Feldkamp, suçlu Skibbe, suçlu Rijkaard. Arada Cevat'la Bülent'i de harcarız, nası olsa bizim evlatlarımız, darılmazlar bize... Sahipsiz değil arkadaş Galatasaray. Kararlar bu kadar ucuz mu yani, yarın(bugün) çıkacaksınız Rijkaard ve ekibiyle yolları ayırdık diyeceksiniz. Eee sonrası? Sonrası önemli değil sizin için, şimdiki öfkeyi bi azaltın da...

Maçın teknik detayına girersek Rijkaard'ın hatalarını görebiliriz belki, oyuncuların kalitesinden de söz edebilirz. Ama şunu kimse açıklayamaz bize: Servet gidiyor Almanya maçının en iyi oyuncusu oluyor, dönüp geliyor önündeki topa vurmaya üşeniyor. Sarp zaten göstermelik preslerinden ve adamını bırakıp geri koşmamasından vazgeçmiyor. Kaptan pazubandıyla Ayhan futbolcu kovalıyor hırpalamak için. Bir de Baros gollerinden sonra arkadaşlarına inat içtenlikle sevinç çığlıkları atıyor. Eğer Fatih Terim gelince bu oyuncular gerçek performanslarını göstereceklerse bi daha da o formayı giymesinler. Misimovic, Elano, Pino kötü de oynayabilirler ama sabote etmezler takımı ya da lobi de oluşturmazlar.

Bu camianın gerçek sahipleri ne kapalı ne yerli oyuncular ne de yönetim. Sadece siz bir şey istediniz diye olmayacak o, olmamalı.  Bir şeyler katamadıklarını düşünürlerse zaten kendileri gider Rijkaard ve ekibi, size gerek yok. Ama önemli olan gerçek sahiplerin ne istedikleri. O da "Her şeye rağmen yola devam".

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder