8 Ağustos 2010 Pazar

Elano'nun durumu


Temmuzun son günleri gelmiş, ligin başlaması yakın. Sıcak, gecenin o saatlerinde insanları uyutmuyorken 3 farklı taraftar grubunun büyük çoğunluğunu pek etkilemiyordu ama yine de uyumuyordu hiçbiri. Bir haber herkesi şok etmişti. Bazıları, gerçekleşirse kendini çırılçıplak sokağa atacağını, bazılarıysa takımını kesin bırakacağını yazıyordu o forum sayfalarına. Inanmıyolardı; olamazdı, gerçekleşmezdi de zaten. İnanan kesim sessizce, sabırla bekledi ve haber doğrulandı: Elano Blumer Galatasaray'daydı.

Yaklaşık bir sene önce oldu bu olay ama çabuk unuttuk gibi o anları. Çoğumuz fm den de bilindik bi oyuncu olduğu için hemen oyundaki özelliklerine bakmışızdır; 16 dan düşük pek bi özelliği yok gibi. Sonra, dünyada az olan, iki yönlü bir orta saha oyuncusu almanın  muazzam gururunu yaşamışızdır. Hele ki o geceki yazılanlarla ilgili inanılmaz bi dalga geçme fırsatı da cabası. Peki kaç gündür ne tür bir oyuncu bekliyoruz sabahlara kadar? Aslında yeni bi Elano transferini.


Geçen sezona baktığımız zaman ilk maçlarında yavaş yavaş bir şeyler göstermeye başlamıştı Elano. Kayserispor'a attığı gol, Panathinaikos maçındaki performansı (özellikle de attığı gollerden çok Baros'a attırdığı gol) hücum anlamında ilk akla gelen şeyler. Savunma denince de heralde herkes o kontra ataklarda en son adam olarak kaldığı ve kritik müdahalelerde bulunduğu pozisyonarı hatırlayacaktır. 2. yarıda ise sakatlanana kadar takımın en iyisiydi hiç şüphe yok. Rijkaard'ın da biraz daha geriye çekmesiyle tam istenilen bir 2 yönlü oyuncu oluvermşti. Aslında Baros olsaydı o dönemde attığı paslar isatistiğe de asist olarak yansıyacaktı ama çoğu zaman pek olamadı bu. Sakatlıktan sonra da Dünya Kupası rüyasıyla kendini sakladığı da kaçınılmaz.
                                                                                                        
Şu an takımla çalışmış değil hala ve de yönetimin satmaya çalıştığı da büyük olasılıkla doğru gibi duruyor. Yerine ise Rosicky ve Ledesma geleceği söylentileri de bazı editörler tarafından ortaya çıktı. Gerçi biraz önce Ntvspor'a Rosicky'nin menajeri bu haberi yalanlamış ama çok iyi isimler düşünülüyo gibi. Elano da gitmek istiyor deniliyo ama ben geçen seneki bir söylemini hatırlıyorum ve ona güvenmek istiyorum hep: 'Ben buraya sözleşmemi sonuna kadar tamamlamak için geldim'. 

Topal'ı satıp Cana'yı, Keita'yı satıp da Pino'yu alan yönetim artık her oyuncuyu bir yenisiyle değiştirmenin politikasını bırakmalı diye düşünüyorum. Topal ve Keita ekonomik anlamda çözüm getirmeleri için satıldı, buna anlayış gösterilebilir ama Elano istenmediği için satılacak gibi duruyor ve bu bana çok garip geliyor. Dünya Kupasının da yıldızlarından biri olmak üzereyken sakatlanan bir oyuncunun neden beğenilmediğini anlamış değilim, yine de buna saçma sapan gazete ve televizyon yorumlarının çok büyük etki yaptığını düşünüyorum.

Rosicky, Ledesma ve Elano'yu kıyaslayacak değilim ama hazır elimizde aradığımız bir oyuncu varken yanına bir takviyeyle yola devam edilmesinden yanayım. Artık geç kalınmış mıdır bilemem belki de şu an gitmiştir bile Elano. Ben mi acaba çok farklı beklenti içine giriyorum Elano ile ilgili fakat takıma tekrardan kazandırılmalı ve de kesinlikle satılmamalıdır, onunla birlikte takım güzel günlere çok daha hızlı koşacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder